Avrupa Sağlık | Yazarlar

Dünyayı etkisi altına almış olan Covid-19 salgınının ilk dalgası esnasında, Fransa 18 Mart 2020 tarihinde 2 ay boyunca yurt genelinde bir karantina dönemine girmişti. Okullar, parklar, toplanma alanları ve işyerleri hepsi kapanmıştı. Sadece gıda ve sağlık sektörü minimum hali ile çalışmaya devam etmişti. Vakaların azalması ile karantina dönemi sonlandırıldı. 

Avrupa’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi ekonomik çöküşün önüne geçebilmek için yaz döneminden faydalanmak istendi. Eylül’de okulların açılışı dört gözle beklenen bir konu olmadı tabii ki. Vakaların artacağı beklenen bir unsurdu ve tüm haber programları bu artışın önlenmesi konusunda çağrılar yapıyordu. 

Ve, sonbahar  geldi. Birkaç haftadır okullar ders vermeye başladı. Son durum, beklenen ikinci dalganın içinde olduğumuzu gösteriyor. İki gün önce açılmış olan birçok ilköğretim okulları bir bir kapılarını kapattılar, dersleri iptal ettiler. 

  BELİRSİZLİKLERE DOĞRU     

Sınıflarda, Covid-19 hastası çocuklar ve onlarla temas kurmuş olan diğer tüm kişiler karantinaya alındı. Üniversitelerin birçoğunda durum aynı. Bir kaç dersten sonra kapa-

nan birçok ders ve bölüm var. Bir kısım öğrenci uzaktan eğitimle başladıkları için daha şanslı, fakat bu durum nereye kadar sürdürülebilecek belli değil.

Bazı ülkelerde sokakta ve işyerlerinde maske zorunluluğu aylardır var olmasına rağmen, Fransa’da bu zorunluluk sadece 18 Ağustos’ta yürürlüğe girdi. Bu tarihten sonra zaten artışta olan vaka sayısı durdurulamayınca, Paris önde olmak üzere, vaka sayısı yüksek olan şehirlerde sokakta dahi maske zorunluluğu getirildi. Karantina döneminden, önce sürekli olarak sarı yeleklilerin yaptığı eylemlerle anılan Fransa, bu getirilen zorunluluklarla birlikte maske karşıtı grupların yaptığı eylemlerle anılmaya başlandı. Fransız sağlık sisteminin krizle boğuşması, sağlıkçıları 2019’da grev ve eylemlere sürüklemişti. 

Bu kriz, Covid-19 pandemisiyle daha da derinleşti. Vadedilen yardımlar ve sağlık sistemi reformları yapılamadığından, sektörün bazı kesimlerinin özelleştirmeye gitmesinden oluşan sıkıntı ve fikir ayrımcılığı, sağlıkçılarla Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’nu karşı karşıya getirmeye devam edecek gibi görünüyor.

   SAĞLIKTA CİDDİ SIKINTI     

Covid-19 pandemisinde ikinci dalgaya ulaşmış olan Fransa’da, zaten yetersiz olan yoğun bakım üniteleri yeni bir krize ne kadar dayanabilir bilinmez. Sağlık personelinin endişesi gitgide artıyor. Hastanelerde Covid-19 sebebiyle yoğun bakıma alınan hasta sayısı yükseliyor ve yatak kapasitesinin %50’sine ulaşıldığında yoğun bakımlarda satürasyona varılmış olacak. 

Bu durum, diğer hastalara da yatak ayırma gereğinden ve kapasitenin ülke genelinde yetersiz olmasındandır. Şu an, 30 000’i aşan ölüm sayısı ve 380 000’i aşan vaka sayısı ile Fransa pandemi konusunda sınıfta kalmış ülkelerden biridir. Vakallarda yine ilk başta olduğu gibi ileri yaşlarda, tansiyon hastası, şeker hastası ve obezite hastalarına daha fazla rastlanıyor olsa da gençleri de esirgemeyen bir virüsle karşı karşıyayız. 

Toplumsal sağlığı hiçe sayan ve tümüyle politik ve ekonomik unsurlara dayalı olarak alınmış ve alınmaya devam edilen kararlar doğrultusunda, Fransa’da ikinci dalganın yine çetrefilli bir hal alacağı görünüyor. 

Sağlıklı kalmak için sosyal mesafe, hijyen kurallarına ve maske takma gereğine uymaktan başka bir çaremiz kalmıyor. 

Sağlıklı günler dilerim.